Geniz eti, doğuştan her insanda mevcut olup geniz boşluğunda yani, burnun en arkada açıldığı boşlukta yer alan lenfoid bir dokudur. Erken yaşlarda lenfatik fonksiyonu olmakla beraber , ilerleyen yaşlarda genellikle fonksiyonu azalır ve hacimce de ufalmaya başlar. Ergenlik yaşlarından itibaren fonksiyonu hemen hemen yok denecek kadar azdır.
Kamera( endoskop) ile bakıldığında ilkokul çağı öncesi bir çocukta geniz eti yaklaşık bir ceviz büyüklüğünde olabilirken, yetişkin bir insanda muayenede bakıldığında bir mercimek tanesi büyüklüğünde görülebilir.
Geniz etine bağlı rastlanan en sık sorun Geniz Etinin Büyüklüğüdür.( Adenoid Hipertrofi). Geniz eti yapısal olarak çocuklarda yetişkinlere oranla daha büyüktür . Bazı çocuklarda diğer yaşıtlarına göre daha büyük olabilir. Ve daha çok sorun yaratır. Geniz etinin hacimce büyük olması dışında çocuklarda geniz boşluğu anatomisinin de dar olması bu sorunu artırır.
Üst solunum yolları enfeksiyonları, alerjik nezleler, sigara dumanına maruziyet (pasif içicilik) gibi dış etkenler de geniz etinin büyümesine neden olabilir.
Geniz etine bağlı bir diğer sorun geniz etinin kronik enfeksiyonlarıdır( adenoidit). Böyle durumlarda geniz eti , hacimce büyük olmasa da sürekli bir mikroorganizma odağı olarak hareket eder. Bu sebeple çocuklarda sık tekrarlayan sinüzitler, farenjitler , orta kulak iltihapları ortaya çıkabilir. Bunlara bağlı sık ilaç ve antibiyotik kullanımları görülebilir.
Geniz eti , burundan endoskopla bakılarak ekranda veya buna imkan olmayan durumlarda yan kafa grafisi dediğimiz radyolojik grafilerle görülebilir. Daha sağlıklı olanı , çocuk hastamız koopere olabiliyorsa endoskopla muayenedir. Bu tip muayenelerde çocuklara özgü daha ince ve kısa pediatrik endoskoplar kullanmaktayız.
Geniz etinin büyüklüğü ve belirtileri muayene ile tespit edildikten sonra önce altta yatan risk faktörlerine yönelik aşağıdaki tedbirler alınabilir
Medikal tedavi olarak da mevcut enfeksiyonların gerektiği durumlarda antibiyotik veya antiviral ilaçlarla kontrolü, nazal dekonjestan ve steroid spreyler doktor tavsiyesi ile önerilen sürelerde ve dozlarda kullanılabilir.
Cerrahi, yukarıda bahsedilen belirtilerin varlığında gerek alınan konservatif tedbirler gerekse medikal tedavi yeterli olmadığında düşünülür.
Bu tip durumlarda solunum sıkıntısı varsa özellikle çocuk hasta mevzu bahis olduğunda, gecikme tolere edilmez ve en kısa sürede cerrahi tedavi planlanabilir.
Sıklıkla 3 yaş civarı ve sonrasında cerrahi güvenle yapılabilir. Üst sınır yoktur. Ancak ergenlikle beraber geniz eti küçülmeye başladığından bu cerrahi yetişkinlerde nadiren yapılır
Cerrahi gerekliliğin en çok olduğu aralık 3-10 yaş arası , enfeksiyonların sık olduğu kreş / önokul / ilkokul dönemidir
Geniz eti ameliyatı nadiren , yetişkinlerde de geniz bölgesinde( nazofarenks) beklenenden daha büyük şüpheli izlenim veren geniz eti varlığında biopsi amaçlı yapılabilir
Geniz eti ameliyatı( adenoidektomi), Tüm dünyada genel anestezi altında yapılan çocukluk dönemi ameliyatıdır. Kullanılan cerrahi malzemeler , anestezi ve ilaç dozları çocuk hastaya göre planlanır. Sıklıkla günübirlik cerrahi olarak yapılır. Yani sabah ameliyat edilen hasta tıbbi açıdan bir problem yoksa aynı gün taburcu edilebilir.
Her ameliyatta olduğu gibi, bu cerrahide de hastalarımızın 1 gün öncesinden ameliyat öncesi tetkikleri yapılır ve anestezi doktoru tarafından da değerlendirilir. KBB ve anestezi açısından muayenesinde ve tetkiklerinde bir problem yoksa hastalarımız planlanan şekilde ameliyatlarını olurlar.
Amerikan Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Akademisine göre( American Academy of Otorhinolaryngology Head and Neck Surgery, AAOHNS) evrensel olarak geniz eti ameliyat aşağıdaki hallerde gerekli görülmüştür.
Bu cerrahi sıklıkla çocuklarda yapıldığı için , yetişkinlere göre ayrı bir özen ve empati kurmak gerekir. Çocuk psikolojisi yetişkinlerden farklı olduğunda bu süreci olabildiğince konforlu ve atravmatik atlatmak gerekir. Bu yüzden ameliyat öncesi süreçte hastanın olabildiğince rahat olması ve kaygısının azaltılması adına anesteziden destek almaktayız. Cerrahi öncesi değerlendirmede anestezi hekimi aile ile görüşerek bu konuda nasıl bir yol izlendiğini açıklayacaktır.
Geniz eti ameliyatı, sıklıkla ağız yoluyla geniz bölgesinden dokuyu kürete etmek suretiyle yapılır. Dikiş veya ayrı bir kesi gerektirmez. Çıkarılan doku bazı durumlarda, hekimin de talebi doğrultusunda patolojik incelemeye gönderilebilir.
Coblatör yöntemi , ısı enerjisi kullanan bir prob ile geniz eti dokusunu eriten ve eriyen bu dokuyu vakumla emerek temizleyen , bu esnada da kanama kontrolünü güvenli bir şekilde sağlayan bir tekniktir. Dokuda oluşturduğu ısının çok yüksek olmaması ve 60 C dereceyi geçmemesi sayesinde doku hasarı oluşturmamaktadır. Burun deliğinden içeriye giren ince bir endoskopla direkt görüş altında çalışılır. Dolayısıyla cerrahi sahada daha yakın ve net görüntü sağlanırken , dört dörtlük bir kontrol sağlanmış olur..
Geniz eti ameliyatında plazma yöntemi , standart metoda göre karşılaştırıldığında;
gibi avantajlar getirmesi nedeniyle son yıllarda tercih sebebi olmaya başlamıştır.
2023 yılında yayınlanan bir makalede (‘’Coblator adenoidectomy in pediatric patients: a state-of-the-art review’’European Archives of Oto-Rhino-Laryngology (2023) 280:4339–4349)
Koblatör yöntemi , standart küretaj yöntemi ile karşılaştırılmış;
Koblatör yönteminin kürete etmeye göre :
Sağladığı kanıtlanmıştır. Geniz eti ameliyatlarından sonra , yöntemden bağımsız olarak ağrı beklenmediğinden her iki teknik arasında ağrı ile ilgili fark görülmemiştir.
Koblatör yönteminin , kürete etmeye kıyasla gösterilen tek dezavantajı cerrahi süresinin daha uzun olmasıdır.
Bu ameliyatlar sonrası ağrı fazla beklenmez. Ameliyatın ilk günü, hafif olmakla beraber her geçen gün daha da azalır. Cerrahi sahanın direkt ağız içinde olmaması bunda önemli bir etkendir. Bu yüzden ameliyat sonrası süreçte hastalar katı ve sıcak gıdaya daha erken dönebilir Genellikle minimum 3 gün istirahat önerilmekle beraber genellikle 1 hafta dinlenme iyileşme için yeterlidir.
Ameliyat sonrası kanama ihtimali oldukça düşüktür. Literatürde bu oran yaklaşık %0.5 olarak belirtilmiştir Ama yine ameliyat sonrası süreçte özellikle ilk 3 gün ve 1 haftaya kadar dinlenmeye, soğuk ve yumuşak gıda tüketip bol sıvı tüketmeye dikkat etmek gerekir.
Ameliyat sonrası genelde 1 hafta sonra kontrol yapılır. İlk hafta cerrahiye bağlı geniz akıntısı, ödeme bağlı ara ara burun tıkanıklığı, gece öksürükleri , hafif pembe renkli burun akıntıları görülebilir. Bu dönemde mutlaka hekimin önerdiği ilaçları kullanmak gerekir. Geceleri soğuk buhar kullanımının öksürüğü azaltmakta katkısı olacaktır.
Alınan geniz eti yeniden çıkmaz ancak ilk ameliyatta yeteri kadar alınamayan ve bir kısmı kalan( ‘’adenoid bakiye’’ adı da verilir) doku , ameliyattan sonra yeniden büyüyebilir. Bu oran literatürde %1.3- %26 arasında verilmiştir. Ancak her kalan adenoid doku tekrar ilk başta görülen belirtileri oluşturmayabilir. Bu yüzden revizyon cerrahi ( yani kalan dokuyu yeniden temizlemek için yapılan cerrahi) oranı yine literatürde %0.5-%2 arasında olup oldukça düşüktür.
Geniz Eti ve Ameliyatı